Amazonlar hakkında çok şey yazılıp çizildi, filmlere, tv dizilerine, çizgi romanlara konu edildi.
Çoğunlukla mitolojik öyküler olarak anlatıldı ama gerçekten yaşadıklarını düşünmek için yeteri kadar sebep var.
İskit prensesleri Scolopotus ve Hylinos zalimlikleri yüzünden tahttan indirilir. Aileleri, takipçileri ve takipçilerinin aileleriyle birlikte yurtlarından ayrılarak Kafkasların eteklerinde bir devlet kurarlar.
Önceleri öldürür ve yağmalarlar, böylece güçlenirler. Ancak ele geçirilen halklar da boş durmaz öç almak için gizlice silahlanırlar. Bunu izleyen ayaklanmada İskitlerin bütün erkeklerini öldürürler.
Erkekleri olmayan ve eskiden hükmettikleri insanlar tarafından esir edilmeyi reddeden kadınlar, Meotis Gölü (Azak Denizi) bölgesinde tamamen kadınlardan oluşan bir devlet kurarlar.
Biri devlet işlerini, biri de orduyu yönetecek iki kraliçe seçerler. Güçlü bir ordu oluşturduktan sonra savaşçılıklarını denemek üzere savunmayı bırakıp saldırıya geçerler.
Bir başka öyküde ise köle olarak kullandıkları erkekler, Zeus adında bir baş tanrının ortaya çıktığını duyar ve böbürlenmeye başlarlar.
Öfkelenen Amazonlar, o gece bütün erkekleri öldürür ve çocukları sakat bırakırlar. Öldürdükleri erkeklerin cinsel organlarını ana tanrıçaya sunar ve ülkelerine erkeklerin girmesini yasaklarlar.
Amazonlara dair bilgilerin çoğu öykülerden gelmektedir. Ayrı kültürlerde farklı hikayeler ile hayat bulurlar.
Dede Korkut’a onlardan Alp kızları olarak söz eder. Ve Azerbeycan’da yaşarlar.
Herodot’a göre ataları Sarmatlardır ve Sarmatlarda savaşta adam öldürmeyen kadın evlenemezdi.
Hipokrat’ın anlatımında daha çocuklarken, sıcak bronz ile sağ göğüsün büyümesi engellenirdi. Böylece sağ kol ve omuzun gelişmesi sağlanırdı.
Sezar ise senatoya yaptığı bir konuşmada Semiramis ve Amazonların fetihlerini anlatır.
Arkeolojik kazılar sırasında, öncelikle Sarmatyalılar’a sonrasında İskitler’e ait kadın mezarlarında silahlar bulunmuştur.
Bugünün Terme bölgesinde yaşayan ve tarihin en ilginç topluluklarından biri olan Amazonların gerçekliği işte bu buluntulara dayandırılır.
Efsaneye göre, komşu kabile Gargareanlar ile yılda bir kez çiftleşerek soylarının devamını sağlarlar.
Çocuk erkek olursa babasına gönderilir ya da öldürülür…
Bir söylencede Amazon kraliçesi Thalestris, Büyük İskender‘i ziyaret eder ve ondan bir çocuğu olur. İskender tarihçilerinin bir kısmı ise bu söylemi reddeder.
İlyada’da Amazonlar
Amazon savaşçılar genellikle Yunan savaşçılarla savaşırken resmedilmiştir. Antik yunan toplumunda kadının yönetim, savaş gibi konularda söz hakkı yoktur.
Başarılı olmaları düşünülemez bile.
Örneğin Amazon kraliçesi Penthesilea, Aşil tarafından öldürülür. Amazonların Aşil’in küllerine sahip olmak için Leuke adasına sefer düzenlediğini söyler. Ama daha adaya ayak bastıkları anda Aşil’in hayaleti belirir ve savaşçıları adadan kovar.
Hikayenin bir başka anlatımında; Ares’in kızı Penthesilea, Hippolyta’yı geyik avlarlarken yanlışlıkla mızrakla öldürür.
Bu kaza Penthesilea’yı ölmek isteyecek kadar kahreder ancak bir savaşçı ve bir Amazon olarak bunu onurlu bir şekilde, savaşta yapmalıdır.
Bu yüzden Truva Savaşı’na girmeyi kabul eder, Truva’nın savunma saflarında savaşır.
İlk ve tek savaş gününde, Penthesilea, birçok adam öldürür. Aşil gelmeden önce, Telamonian Ajax’la savaşmaya çalışır ancak Ajax onun çabalarına gülüp geçer.
Aşil sonunda, göğüslüğüne bir darbeyle Penthesilea’yı devirir ve hayatı için yalvarırken onu öldürür. Bu sırada, Penthesilea’nın güzelliğini görür ve onu öldürdüğü için pişman olur.
Amazon kadınları kimi zaman mitolojik bir öykünün içinde, kimi zaman Yunan tarihçilerin söylemlerinde, bazen bir sanatçının çiziminde günümüze kadar geldiler.
Vaktiniz varsa , ilginç farklı anlatımlar okumak isterseniz tıklayınız .
One Response