İstanbul doğup büyüdüğüm, uzun yıllar yaşadığım, Boğaz’ına, güzelliklerine hayran olduğum şehir.
İstanbul, trafiği ile, yoğunluğu ile, karmaşası ile beni yoran şehir.
Ve bir gün ailecek konuşarak aldığımız karar ile sakin, şirin, doğası, havası güzel olan bir kıyı bölgesine taşınmaya karar verdik. Kendimizce kriterlerimizi belirledik, araştırdık sonuçta Didim’de karar kıldık.
Ev arama, taşınma, yerleşme, alışma aşamalarını geçip hayat normale dönünce, ben de kendimi bildim bileli sevdalısı olduğum kitaplarıma zaman ayırmaya başladım.
Özellikle antik dönem tarihi başta olmak üzere tarih, mitoloji, bilim, araştırma, siyaset ve çoğu kitap sever gibi romanlar. Tarih severim dediysem de aslında söylemek istediğim, örneğin Sümerlerin tarihi, kazandıkları – kaybettikleri savaşlar değil de , Sümerler’ in günlük yaşamları, adalet anlayışları, ticaretleri, toplumsal bakış açıları gibi insana dair konular.
Bir noktadan sonra, başta Didim ve Didim tarihi olmak üzere gerek internette gezinirken, gerek okuduğum kitaplarda bana ilginç gelen konuları paylaşma isteği duydum ve bir blog açmaya karar verdim.
Eğer bir gün bloguma denk gelip de okursanız bilmenizi isterim ki: Ben Tarihçi değilim, mitolojiye de bir okur olmanın dışında hakim değilim. Amacım sadece hoşça zaman geçirmek isteyenler için, okuduklarımı bir araya getirerek oluşturduğum özetleri ve belki de daha önce duymadığınız bir bilgiyi paylaşmak.
Keyifli okumalar.