Didimdeyken

Büyük İskender (1)

Büyük İskender‘in doğduğu o büyük gün; Babası II. Filip‘in atları olimpik oyunları kazandı,

Filip’in komutanı Permenion, birleşik İlirya ve Paeonya ordularını yendi.

Artemis onun doğumuna ebelik yapmaya gittiği için, dünyanın yedi harikasından biri olan kendi tapınağını koruyamadı ve tapınak yakıldı.

Yani halkın, onun gerçek babasının Zeus olduğuna inanmak için haklı sebepleri vardı…

Sanırım, annesi Olympias‘ da aynı fikirdeydi, çünkü bütün yetişme süresi boyunca onu kahramanların ve tanrıların soyundan geldiğine inandırdı.

Pers’leri yenerek Efes’e geldiğinde, yakılan tapınağı yeniden yapan halka yardım teklif etti. Ancak yaptığı bu iyiliğin tapınağa yazılmasını istiyordu.

Bunu kabul etmek istemeyen Efes’liler; Nasıl olur da bir tanrı başka bir tanrıya tapınak yaptırabilir?! diyerek gayet politik bir yanıtla reddettiler.

Sahiden inandı mı bilinmez ama daha fazla ısrar etmedi. Efesliler’in daha önce Pers’lere ödediği vergiyi kaldırdı ve bu tutarın tapınağın giderlerine harcanmasını istedi.

II. Filip’e bir at getirmişlerdi ama at fena halde huysuzlanıyor , üzerine kimseyi bindirmiyordu.

Filip atın gönderilmesini emredince, İskender ata kendisi binmek için izin istedi.

Atın kendi gölgesinden korktuğunu fark edip burnunu başka yöne çevirerek hayvanı sakinleştirmiş ve üzerine binmeyi başarmıştı.

Daha 10 yaşındaydı…

Plutarkhos’un aktarımına göre; Oğlunun atı sakinleştirmesini izleyen Filip “Git kendine başka bir memleket ara oğlum. Burası senin için çok küçük.” dedi.

Atının adını Bukefalos ”Öküz kafalı” koydu. Birlikte oldukları sürece aralarında güçlü bir bağ oluştu.

Atı yaşlılıktan ölene kadar tüm savaşlarına onunla katıldı.

Ve atı öldüğünde onun anısına kuzey Pakistan’da bir şehir kurdu.

Büyük İskender’in meşhur atı Bukefalos

Büyük İskender ve Aristoteles

Soylu bir Makedon genci olarak okumayı, lir çalmayı, ata binmeyi, dövüşmeyi ve avlanmayı öğrendi.

13 yaşına geldiğinde babası onun öğretmeni olarak Aristo‘yu seçti.

Filip onu ikna etmek için daha önceden yağmaladığı Stagira’yı yeniden inşa etmeyi kabul etti. Hem de köleleştirilmiş eski vatandaşlarını satın alıp özgürleştirecek ve sürgüne gönderdiklerini affederek iskan edecekti.

İskender’in tahta çıkışına kadar eğitimi devam etti. Sanat ve kültür zevkinin, özellikle İlyada olmak Homeros eserlerine ilgisinin bir nedeni de bu eğitimiydi. Aristo’nun hediye ettiği açıklamalı bir nüshasını seferlerinde yanında götürüyordu.

Daha 16 yaşındayken, babası Bizans’a savaş açtığı için onu kendi yerine sorumlu olarak bıraktı. Fırsatı kaçırmayan yerel kabileler ayaklanınca, ordusuyla gidip bastırdı ve ”Alexandropolis” i ya da Osmanlı’da ki adıyla Dedeağaç’ı kurdu.

Kendi kızının düğününe katılan II. Filip, eski erkek sevgilisi, muhafızların şefi Pausanias tarafından bıçaklı saldırıya uğrayıp öldürüldü.

Hemen oracıkta soylular ve komutanlar tarafından 20 yaşında kral ilan edildi.

Büyük İskender hakkında yazmak istediğim daha çok şey var ama yazı uzayıp, okuyanı sıkmasın istediğim için birinci bölümü burada kapatıyorum.

İlginizi çekmeyi başarabildiysem, ikinci bölüm yakında…

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email

4 Responses

  1. Geri bildirim: Amazonlar - Didimdeyken %

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir