Didimdeyken

Ölümsüzler…

Ölümsüzlerin kuruluş fikri Pantea Arteshbod’a yani bir Pers kadın generaline ait.

300 Spartalı filmini izlediniz mi? Filmin daha en başlarında, Pers elçisi, yanında üç beş ölümsüzle Leonidas’a gider ve şartlarını sıralamaya başlar.

Kraliçe müdahale ettiğinde ise, elçi küçümser bir edayla bir kadının nasıl böyle konuştuğunu sorgular.

Tamamen yalan çünkü antik Pers’de kadınlar saygı görüyorlardı. Üstelik pek çok durumda erkeklerle eşit görülüyorlardı.

Leonidas’ın eşi Kraliçe Gorgo hakkında okuduğum bir cümleyi aynen kopyalıyorum : ”Gorgo hakkındaki en çarpıcı şey, onun hakkında hiçbir şey bilmiyor oluşumuz. ”

Pantea Arteshbod

Ölümsüzler’in mimarı Pantea Arteshbod döneminde hem savaşçılığı hem de güzelliği ile biliniyordu.

Antik Pers kayıtlarından günümüze çok az bilgi ulaşmıştır. Bu nedenle Pantea Arteshbod hakkında istediğim kadar çok detay bulamadım.

Adı ”Güçlü ve Ölümsüz” anlamına geliyor. General Ariasba’nın karısı ve Büyük Kiros’un generaliydi.

Pers Ölümsüzlerine komuta ettiği, Ölümsüzler ordusunun kurulması planını onun yaptığı söylenir.

Bu özel ordu, II.Kiros yönetiminde, Panthea Arteshbod öncülüğünde kuruldu.

Ve bu ordu sayesinde yaklaşık 200 yıl hüküm sürdüler.

Kiros, Babil’i fethettiğinde düzeni sağlamak ve Pers yasalarını uygulamak için onu görevlendirdi.

Panthea çok güzeldi ve bu nedenle astlarını cezbetmemek için her zaman yüzünü kapatırdı.

Ölümsüzler Ordusu

Pers ölümsüzü

Herodot’a göre bu özel ordu 10.000 kişiden oluşuyordu. Onları farklı kılan ise sayılarının asla değişmemesiydi.

Biri yaralandığında ya da öldüğünde, hemen savaş meydanından alınıyor yerine yenisi geçiyordu.

Böylece sayıları hiç değişmiyor bu da düşmanlarına korku veriyordu.

Yine Herodot’a göre dönemin varlıklı kesimindeydiler. Zırhları ve kıyafetleri altın içeriyordu.

Ölümsüzler seyahat ederken, Cariyeleri için üzeri kapalı araçlar, köleler ve develer ile taşınan kişisel eşyalarını da yanlarına alıyordu.

Daha 5 yaşından itibaren evlerinden, ailelerinden uzak, oldukça ağır eğitimler alıyorlardı.

Üstelik aldıkları eğitim sadece savaş becerisi değildi. Din eğitimi, tarih eğitimi gibi konuların yanı sıra kişilik gelişimi için de eğitiliyorlardı.

Spartalılar.

Savaşçılarına verdikleri eğitimin, ölümsüzlerin aldığı eğitimden pek de bir farkı yoktu.

Tıpkı Pers ölümsüzleri gibi erken yaşta ve oldukça zorlu bir askeri eğitim alıyorlardı.

Tüm Spartalı erkek vatandaşlar, çocukluklarından beri bir hoplit savaşçısı olmaya hazırlanmak için zihinsel ve fiziksel olarak eğitilirdi. 

Hoplitler yuvarlak bir kalkan, mızrak ve kısa demir kılıçla silahlandırıldı. 

Savaşta, kalkanları birbiriyle örtüşecek şekilde hoplit sıralarının doğrudan yan yana durduğu falanks adı verilen bir oluşum kullanırlardı.

Toplum içinde ki sosyal sınıflarını belirleyen de savaşçılık başarılarıydı.

Sparta askerileri, savaşırken aldıkları yara belli olmasın diye kırmızı pelerin giyerlerdi.

Sparta askerleri

Termofil Savaşı.

Mora yarımadasını, Balkanlar’a bağlayan Termofil geçidinde gerçekleşmiştir. Bu savaşa dair tüm bilgiler Herodot kaynaklıdır.

Herodot , Spartalı askerleri daha da yüceltmek için Pers ordusunun 1.000.000 kişiden fazla olduğunu söyler ancak günümüzde 300.000-400.000 civarında olduğu düşünülüyor.

Abartılar bir yana, Sparta Kralı Leonidas ve askerlerinin gösterdiği kahramanlık da göz ardı edilemez.

Termofil’e giden Spartalılardan, iki kişi, gözlerindeki enfeksiyon nedeniyle Kral Leonidas emriyle geri gönderilmiştir. Bunlardan biri aldığı yardımla savaş alanına gelir ve savaşta ölür.

 300 Spartalıdan sağ kalan diğer bir kişi, Tesalya’ya ulak olarak gönderilmiş olan Pantites adlı kişidir. Bu ikisi dışındaki tüm Spartalılar muharebe alanında ölür.

Muharebe bittiğinde, sonucunu Sparta’ya bildirecek tek kişi bile sağ kalmamıştır.

 Leonidas’ın kahramanlığı, Spartalı olmanın simgesi haline gelmiş ve kalıntıları 40 yıl sonra çıkarılmış, ona bakan herkesi esinlendirmesi için de “Leonidyum” adlı bir anıt sunak inşa edilmiştir.

Ayrıca, bölgede Kral Leonidas anısına yaptırılan modern bir anıt bulunmaktadır. Anıt heykelin kaidesinde, Kral Leonidas’ın silahlarını bırakmasını isteyen Pers elçilerine verdiği yanıt yazılıdır:

“Gelin, alın”

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir