Tavus kuşu ile Boğaziçi’nin ne ilgisi var diyorsanız size Zeus’un çapkınlıklarını ve Hera’nın kıskançlığını hatırlatırım…
Zeus’u bilirsiniz; Ölümlü, ölümsüz ayrımı yapmadan güzel bulduğu bütün kadınların peşinden koşan bir tanrı.

Hera’nın tapınağında bir rahibe olan İo, olağanüstü güzelliği ile Zeus’un dikkatini çeker. Her ne kadar İo onu reddetse de, Zeus ona uykusunda musallat olmaya devam eder.
Diğer yandan Zeus’un kızının peşinde olduğunu fark eden, İo’nun babası İnakhos gidip bir kahine danışır.
Kahin ise karşılarındakinin Zeus olduğunun farkındadır ve İnakhos’a kızını kovmasını söyler. Böylece İo babası tarafından kovulur.
Zeus elbette fırsatı kaçırmaz ve İo’nun yanına gider ama Hera’dan kurtuluşu yoktur.
Karısının geldiğini fark eden Zeus, İo’yu beyaz bir ineğe çevirir. Çevirir çevirmesine ama kocasını gayet iyi tanıyan Hera ikna olmaz ve ineği kendisine vermesini ister.
Zeus allem eder kallem eder, karısını razı edemez ve ineğe çevirdiği İo’yu, ona vermek zorunda kalır. Hera işini sağlama almak için ineğin yani İo’nun başına Argos’u diker.
Tavus Kuşu
Argos yüz tane gözü olan, asla tüm gözlerini kapatarak uyumayan bir canavar. Diğer yandan ineği, şerrinden koruması gereken kişi de Zeus!
Zeus, Hermes’den yardım ister. Hermes, Hypnos’dan aldığı uyku otları ve Maia’nın oğlunun sihirli flütü ile Argos’u uyuşturarak uykuya daldırır ve İo’yu kurtarır.
Hera öfkeden deliye döner, önce Argos’un gözlerini alır ve kendi arabasını çeken kuşun kuyruğuna koyar sonra da bir at sineğini İo’ya musallat eder.

Argos’un gözlerini alır ve kuşun kuyruğuna yerleştirir.

Boğaziçi
İo sineğin ısırıklarından kaçmak için kıtadan kıtaya koşmaya başlar. Ege’den, Karadeniz’e koşarken vadi bir anda sular altında kalır ve İstanbul boğazı oluşur.
O günden beri İstanbul Boğazı’nın adı ”Bosphorus” yani inek geçidi olarak kalır.
Haliç
İo koşarken, sinek ısırdıkça acıdan başını sağa sola sallamaya, boynuzlarını çarpmaya başlar. Boynuzlarını çarptığı yerlerde derin yarıklar açılır. Bu yarıklardan biri de Haliç’tir bu nedenle İngilizce adı Golden Horn yani altın boynuzdur.
İo’nun Akibeti
Bundan sonrası için iki söylem var:
İstanbul boğazını geçen İo, Prometheus ile karşılaşır. Prometheus, ona gelecekte tekrar insan haline döneceğini ve onun soyundan Herakles’in geleceğini haber verir.
İo oradan Mısır’a geçer ve Zeus tarafından tekrar insana çevrildikten sonra Mısır kralı Telegonus ile evlenir.
Diğer söylem:
İo, Haliç’i geçmesinin ardından bir kız çocuğu doğurur ve kızının adını Keroessa koyar.
Keroessa büyüyüp genç bir kız olduğunda deniz Tanrısı Poseidon ile evlenir ve ondan Byzas adında bir oğlu olur.
Byzas, İstanbul’da doğduğu için buraya bir şehir kurmaya karar verir. Apollon ve babası Posedion’un yardımıyla şehrin etrafını surlarla çevirir.
Hatta rivayete göre anneannesi İo’nun anısına Haliç’e “Golden Horn” adını veren de yine Byzas’tır.
Ben ilk söylemden daha çok hoşlandım açıkçası…
2 Responses
Ahh Zeus’un yaramazlıkları 🙂