Didimdeyken

Dün gece rüyamda ”Zeytin Ağacı” gördüm diye  yorum ararsanız bulacağınız yanıt ” Bolluk, bereket, zenginlik, ilim” olacaktır.

Ege’de, Akdeniz kıyılarında nereye gitseniz  bazen yol kenarında,  belki bir başına veya  üç beş tanesi bir arada, bazen de bir apartmanın bahçesinde bile göreceğiniz ağaçtır o, bolluğu buradan gelir.

Meyvesi sofralarımızda baş köşede, yemeğinizde lezzet, hastalığınızda şifa, güzelliğiniz için kozmetiktir.

ilimi, zenginliği buradan gelir…

Homeros, İlyada’sında:
”Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım.”  dedirtir zeytin ağacına.
Binlerce yıl sonra Nazım:
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela, zeytin dikeceksin diye destekler onu.
”Ölmez ağacı” dır o, ölümsüzlüğü buradan gelir.

Aslında Homeros bir konuda daha haklı ”İlk ağaçtır” o….

Hz Adem yaşı iyice ilerlediği için ölmeye yaklaştığını anlayınca, Allah’ tan kendisini ve tüm insanlığı affetmesini ister. Bunun içinde oğlu Şit’ i cennet bahçesine gönderir. Cennetteki görevli meleklerden biri, iyi-kötü ağacından aldığı üç tohumu Şit’ e verir.  Babası öldüğünde, bu üç tohumu ağzına koyarak defnetmesini söyler.

Zamanı geldiğinde, babasının ağzına üç tohumu koyarak, Tabor Dağı’ na defneder Şit.  Zamanla toprakta üç ağaç yetişir. Zeytin, sedir ve servi.

İlk yeşeren Zeytindir…

Tanrılar arasında da kıymetlidir zeytin ağacı.

Zeus bir kente isim vermek için yarışma düzenler: Kendisine en güzel hediyeyi veren, kente ismini koyacaktır. Poseidon, uzak diyarlara uçabilen, savaşlarda yenilmeyecek bembeyaz bir at hediye eder.

Athena ise Zeytin ağacını…

Zeus ve Poseidon’ un kendisi dahil tüm tanrı ve tanrıçalar hediyeye bayılırlar.

Poseidon yine de kıskanır.

Athena ise gönlünü almak için ona bir zeytin dalı uzatır.

Barışın simgesidir zeytin ağacı…

Zeytin ağacının koruyucusu Athena’ dır ama faniler de yasalarıyla korur onu. Antik Yunan’ da yedi bilgeden biri olan Solon’ un koyduğu kanun ile bu ağacı kesen, deviren herkes mahkemede yargılanacak ve kendi malı bile olsa, eğer suçluysa idam edilecektir.

Müjdedir zeytin ağacı…

Büyük tufandan sonra, ortalık kurudu mu, artık karaya çıkılabilir mi diye kontrol etmek isteyen Hz Nuh, gemisinden beyaz bir güvercin uçurur. Güvercin bir süre uçtuktan sonra geri geldiğinde ağzında bir zeytin dalı vardır.

Antik Mısır’ da da değerliydi elbette, kutsaldı.

Her şeyden önce zeytini ve  nasıl işleneceğini tanrıça İsis öğretmişti insanlara. Tutankamon’ un başına taç olarak yerleştiğinde ise adaleti temsil ediyordu dalları…

III. Ramses, tanrı Ra’ ya aydınlanmanın simgesi olarak zeytin dallarını sunuyordu içi gururla dolarak.

Bizler geldiğimizde zeytin ağacı vardı, dilerim çocuklarımız, torunlarımız geldiklerinde de zeytin ağacı olur, sonsuza kadar…

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email

3 Responses

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir